Kerim ÜLKER
Özellikle yabancı firmaların denizcilikten kara taşımacılığına lojistiğin her alanına ilgi göstermesi de bu özelliğinin bir yansıması. Avustralyalı Toll’dan Hong Kong merkezli Kerry’ye, Alman Kühne-Nagel’den, Dubai merkezli Aramex’e, Japon devi Yusen ve Hitachi’den, Alman devi DHL’e kadar dünyanın önde gelen lojistik şirketleri Türkiye’den firma kurdu, satın aldı veya ortaklık kurdu.
Dünyanın önde gelen firmalarının rekabette oyun alanı haline gelen Türk lojistik pazarının yerli şirketlerinden biri olan Barsan deyim yerindeyse hem Türkiye’de büyüyor, hem de yaptığı yatırımlarla dünyanın en önemli taşımacılık şirketlerinden biri haline geliyor. Bilindiği üzere 101 trilyon dolar olan küresel ekonominin içinde lojistiğin payı 8 trilyon dolar. Neredeyse en güçlü 3’üncü ekonomi olan Japonya’nın iki katı bir büyüklüğe geliyor.
Türkiye ise bu pazarda henüz hak ettiği güce ulaşamasa da Türk şirketlerin yurtdışı operasyonlarıyla güçlenmesi potansiyele ulaşma konusunda önemli. Bu yıl 41’inci yılını kutlayan yüzde 100 Türk şirketi Barsan Global Lojistik (BGL), Türkiye’nin lojistikteki bu potansiyelini hayata geçirmeye çalışan firmalardan biri.
Rotterdam’daki en büyük depolardan biri
65 ülkedeki operasyonuyla, 101 trilyon dolarlık küresel ekonominin yüzde 95’ine ulaşan Barsan, 3 yıl içinde bu ülkelere 20’sini daha ekleyecek ve çalıştığı coğrafyayı 85 ülkeye ulaştıracak. Avrupa’nın en önemli limanı olan Hollanda’daki Rotterdam’da yer alan tek Türk şirketi olan Barsan’ın Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Çaptuğ, şirket cirosunun yüzde 75’ini yurtdışı operasyonlardan yaptıklarını dile getiriyor. Barsan’ın en büyük pazarı Avrupa ve burada 23 ülkede taşıma dışında depo işletmeciliği hizmeti de verdiğini dile getiren Çaptuğ, BGL’nin Rotterdam’a 10 milyonlarca dolarlık yatırım yaptığını söylüyor.
Çaptuğ’un verdiği bilgilere göre Rotterdam Limanı 2022’de tek başına 14 milyon TEU ve 139 milyon tonluk yıllık kargo elleçlemiş durumda. Dünyanın en büyük 11’inci, Avrupa’nın en büyük limanı. 42 kilometre genişliğe sahip bir alana yayılan liman yıllık 63 milyar euroluk katma değer yaratıyor. Barsan’ın Rotterdam Limanı’ndaki en büyük depolardan birine de sahip olduğunu hatırlatmak gerekiyor.
Ekonominin merkezi ABD’de ilk 30’a girdi
Barsan Global Amerika operasyonları CEO’su Uğur Aksu ise son dönemde şirketin ABD operasyonlarının çok hızlı bir şekilde büyüdüğünü anlatıyor. Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’deki en büyük 30’uncu lojistik firması haline geldiklerini söyleyen Aksu, “ABD’nin cirosu Türkiye’yi geçti. ABD gibi bir pazarda ilk 30 firma arasına girmek oldukça gurur verici. 25 bin metrekarelik bir alan sahip olan yegane firmayız.
ABD’de 11 şehirde faaliyet gösteriyoruz. Aynı zamanda Türk firmalarının buraya ticaret ve yatırım yapmasında da önemli bir rol oynadık. Çeşitli yardımlarımız oluyor buraya gelmek isteyen firmalara. Buradaki Türk yatırımlarını artırmak konusunda çok istekliyiz. Çünkü ABD tek başına dünyanın yüzde 25’ini tüketiyor ve potansiyel çok yüksek” diye konuştu.
Kadın istihdamını yüzde 40’a çıkardı
4 bin 200 çalışanı olan Barsan, her yıl ortalama 250 kişiyi daha istihdam ediyor. Bunların 150’si Türkiye’den. Cengiz Çaptuğ, özellikle lojistikte çok görmesek de kadın istihdamın da Barsan’ın özel bir önem verdiğini dile getiriyor. Çalışanlar içinde kadının oranı da yüzde 40’a çıkmış durumda. Çaptuğ ile sohbetimizde lojistik sektörünün sorunlarını da konuşuyoruz. Çaptuğ, lojistik sektöründe ciddi anlamda şoför sıkıntısı çekildiğini anlattı.
EYT ile birlikte emekli olan şoförlerin yerine yenilerini bulmakta zorlandıklarını belirten Çaptuğ, şoförler için vize randevusu almakta da sıkıntı yaşandığını vurguladı. Çaptuğ, dünyada sektörde yaşanan sıkıntıları ise şöyle sıraladı: “Dünyadaki faiz artışlarına paralel olarak yaşanan emtia azalışı ile birlikte lojistik sektöründe bir miktar yavaşlama oldu. Dünyanın hemen her yerinde lojistik sektörüne yönelik talepler azaldı.
Bu durum da navlun fiyatlarının düşüşüne neden oldu ve piyasada kıran kırana bir rekabet ortamı oluştu. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle güzergah değişiklikleri de bir sorun olarak karşımıza çıktı. Ayrıca süren ambargolar da sektörü olumsuz etkiledi.”
