Türkiye’nin gündemi son dönemde muhalif partili belediye başkanlarına, siyasi parti liderine, gazetecilere tutuklama ve kayyum atamaları ile sarsılmaya devam ediyor.
Kamuoyunda bilirkişi soruşturması olarak bilinen İmamoğlu’nun 27 Ocak’ta “Turpun Büyüğü” adlı basın toplantısında yaptığı açıklamanın ardından başlatılan soruşturmada kendisinin 2 yıldan 4 yıla; bahsi geçen bilirkişi ile görüşmesini haber yapan Barış Pehlivan ile Kürşad Oğuz’un 6 yıldan 14 yıla, tutuklu Halk TV Genel yayın yönetmeni Suat Toktaş, Sorumlu Müdür Serhan Asker ve sunucu Seda Selek’in ise 4 yıldan 9 yıla kadar hapsi istendi.
Tepki çeken soruşturmalar üzerinden iktidara eleştiri Ankara barosundan geldi.
ANKARA BAROSU BAŞKANI’NDAN İKTİDARA ‘DÜŞMAN CEZA HUKUKU’ ELEŞTİRİSİ
Cumhuriyet’ten Sertaç Eş ile Işık Kansu’ya konuşan Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, Türkiye’nin gündeminde yer alan yargı kararlarına ilişkin sorulara yanıt verirken iktidarın muhaliflere “düşman ceza hukuku” uyguladığını söyledi.
Köroğlu, belediyelere kayyum atanması; siyasilere, gazetecilere ve sanatçılara getirilen tutuklama cezaları; Türkiye Yüzyılı adıyla yayımlanan 4’üncü Yargı Reformu Stratejisi Belgesine ilişkin değerlendirmeler yaptı.
“HEPİMİZ KAYBEDERİZ”
“Türkiye şu an ekonominin dışında tam anlamında hukuk krizi yaşıyor” diyen Köroğlu, krizin kazananının hukuk olması gerektiğine vurgu yapan Köroğlu, “Yoksa hepimiz kaybederiz” ifadelerini kullandı.
Toplumda günvensizliğin hâkim olduğuna işaret eden Köroğlu, “Siyasi iktidarın tam da istediği buydu. Hukuka olan güven kalmasın istedi, bu yüzden de her şeyi hukuk üzerinden yapıyor. Şablon metinlerle siyasetçiler, sanatçılar, gazeteciler tutuklanmaya başlandıysa burada hukukla ilgili ciddi güven sorunu vardır. Adalet Bakanı zaman zaman; ‘Kimse adalet sistemimiz hakkında güven zedeleyecek açıklamalar yapmamalıdır’ diyor. Ne yapalım, yargı bu haldeyken susalım mı? Bakıyorsunuz, hukuk eliyle demokrasiye saldırıyorlar. Hukukun elindeki kılıçla değil, diğer elindeki teraziyle demokrasinin korunması lazım” dedi.
Kayyum atamalarında belediye başkanlarının kesinleşmemiş kararlar üzerinden görevden alındığını söyleyen Köroğlu, bu durumun halkın seçim hakkını işlevsiz kılarak yerel demokrasiyi zayıflattığı anlattı.
“TEDBİR DEĞİL, CEZALANDIRMA”
Gazetecilere yönelik tutuklamaları da değerlendiren Köroğlu, “Gazetecilerin görevi eleştirel haber yapmak ve ifade özgürlüğünü sağlamaktır. Gazetecilere yönelik yargı süreçlerinde tutuklamanın bir tedbir değil, cezalandırma aracı olarak kullanıldığı görüyoruz. Keyfi gözaltılar veriliyor” ifadelerini kullandı.
More Stories
Balıkçı teknesinde hayatına son verdi
İstanbul’da iş çıkışı kar yoğunluğu: Metro istasyonlarında kalabalık oluştu
Suriye Paneli Tamamlandı