Depremde 72 kişinin yaşamını yitirdiği Grand İsias Otel ile ilgili 6 eski kamu görevlisine dava açıldı

Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 Şubat depremlerinde Grand İsias Otel’in yıkılmasıyla ilgili dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut ve beş kamu görevlisi hakkında “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan iddianame hazırladı. İddianamede, şüphelilerin proje, yapım ve iş bitimi aşamalarında yükümlülüklerini yerine getirmediği ve ihmalleri nedeniyle 72 kişinin hayatını kaybettiği, 10 kişinin yaralandığı belirtildi. İsias Otel’de 14 yaşındaki kızı Selin’i kaybeden Ruşen Yücesoylu Karakaya, “Nihayet aylardır beklediğimiz iddianameyi yazdılar. Kamu görevlileri de yargılanacak. Çocuğumu, çocuklarımızı, sevdiklerimizi bizden alan cahil zihniyetler, iş bilmezler, sonunuz olacağız” dedi. 

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Adıyaman’da Grand İsias Otel’in yıkılması sonucu KKTC’li öğrencilerin ve tur rehberlerinin de aralarında bulunduğu 72 kişi yaşamını yitirdi, 10 kişi de yaralandı.

Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, o dönemin Adıyaman Belediyesi yapı kontrol biriminde görevli olan ve yapı ruhsatında proje kontrollerinden sorumlu kişilerden Mehmet Salih Alkayış, Bilal Balcı, Abdurrahman Karaaslan, Yusuf Gül, Fazlı Karakuş ve dönemin belediye başkan yardımcısı Osman Bulut hakkında “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan iddianame hazırladı.

“İdari bir işlem olarak şeklen mevzuata uygun olduğunu düşündüğümden görüldü mahiyetinde imzaladım”

İddianamede altı kamu görevlisinden alınan savunmalara yer verildi. Şüpheli Osman Bulut, savunmasında tarih öğretmeni olduğunu, teknik bilgisi bulunmadığını belirterek, “Hatırladığım kadarıyla 1994 yılında Adıyaman Belediyesi’nde belediye başkan yardımcısı olarak göreve başladım. Göreve başlamadan önce soruşturmaya konu Grand İsias Otel isimli taşınmazın kaba inşası bitmiş durumdaydı. Ancak söz konusu taşınmazın o dönem otel inşaatı olup olmadığını hatırlamıyorum. Ruhsat yenilemesi için görevliler bana dosyayı getirdiler. İnşaat ruhsat süresi 5 yılı geçtiği için yenileme işlemi yapılması gerekiyordu. Bana ruhsat biriminde bulunan teknik görevliler durumu izah ettiler, ben de imzaladım. Mesleğim gereği teknik detayı bilmiyordum. Dosyanın teknik içeriğini bilmiyordum. İdari bir işlem olarak şeklen mevzuata uygun olduğunu düşündüğümden görüldü mahiyetinde imzaladım. Söz konusu taşınmazın çökmesinde benim bir ihmalim söz konusu değildir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” diye konuştu. 

“Görev yaptığım dönemde orası bir aile apartmanıydı…”

Şüpheli Yusuf Gül, savunmasında soruşturmaya konu İsias Otel isimli taşınmazı bildiğini, 1992 yılında sözleşmeli olarak Adıyaman Belediyesi’ne imar müdürü olarak görev yapmaya başladığını belirterek, şunları kaydetti:

“Ben o dönem prosedür gereği projelerin yönetmeliğe uygun olup olmadığını denetliyordum. Uygun olması halinde imzalıyordum. 27 Mart 1994 yılında belediyedeki görevime son verdim. Ağustos 1994 yılında ise Adıyaman ilinden ayrıldım. Bahse konu İsias Otel isimli taşınmazın yapı sahipleri ben görev yaptığım dönemde Bozkurt ailesiydi. Bildiğim isimler Ahmet Bozkurt, Mehmet Bozkurt ve müştereklerine ait bir aile apartmanıydı. Görev yaptığım dönemde burası otel değildi. Görev yaptığım dönem içerisinde söz konusu bina ile ilgili olarak otel yapılacağına dair bir başvuru olmadı. Ben belediyeden ayrıldıktan sonra bina ile ilgili olarak yeni belediye tarafından İsias Otel şirketi adına işlemler yapılmıştır. Bununla ilgili benim herhangi bir dahilim yoktur. Bu ruhsatı ve tadilatların yapılmasına müsaade eden ruhsat yetkileri sorumludur. Benim herhangi bir sorumluluğum yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.”

“İsias Otel ile ilgili yapılan iş ve işlemleri tam olarak hatırlamıyorum”

Şüpheli Bilal Balcı, savunmasında 1995’ten 2004 yılına kadar Adıyaman Belediyesi’nde mühendis kadrosunda ve ruhsat bürosunda şef olarak görev yaptığını anlattı. Balcı, Adıyaman Belediyesi’nden ayrılmasının üzerinden 20 yıl geçtiği için söz konusu işle ilgili yapılan iş ve işlemleri tam olarak hatırlamadığını, çalıştığı süre boyunca Grand İsias Otel ile ilgili İmar Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde gerekli iş ve işlemler yaptığını, mevzuat dışında herhangi bir işlem yapılmadığını ileri sürdü. Balcı, “Öğrendiğim kadarıyla söz konusu otele ilişkin 2016 yılında iç ve dış tarafta esaslı bir tadilat yapılmıştır. Ayrıca binada ilave kat bulunmaktadır. Bu durumların binanın depremde çökmesinde etkili olduğunu düşünüyorum. Bu çalışmalara ilişkin belediyedeki görevlilere ilişkin soruşturma izni yapılmamış olmasına bir anlam veremiyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.

Savcı kusurları tek tek saydı…

Diğer kamu görevlileri de üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi. Cumhuriyet Savcısı, iddianamede şunları kaydetti: 

Şüphelilerin söz konusu binanın statik projesindeki eksiklere rağmen projeyi onaylamak ve yapıya ruhsat vermek, donatı detaylandırması ve malzeme kalitesi yetersizliği, rölöve ve projedeki taşıyıcı sistem eleman sayısı ve boyut uyumsuzluğu, aynı zamanda binada ruhsatsız olarak inşa edilen katların inşasına engel olmamak ve inşa edildikten sonra yıkımı için karar almamak sebepleriyle apartmanın yıkılmasına, 72 kişinin hayatlarını kaybetmelerine ve 10 kişinin ise yaralanmasına neden oldukları tespit edilmiştir. 

Böylelikle şüphelilerin proje, yapım ve iş bitimi aşamasında üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, öngörülen bu netice bakımından dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak istenmeyen ancak öngörülebilen mevcut sonucun gerçekleşmesinde kusurlarının etkili olduğu, bu nedenle şüpheliler hakkında bilinçli taksir koşullarının oluştuğu, şüphelilerin üzerine atılı ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçunu ayrı ayrı işledikleri hususunda kamu davası açmaya yarar yeterli delil bulunmuştur.”

“Kamu görevlileri de yargılanacak”

İddianamenin kabul edilmesiyle birlikte altı kamu görevlisi önümüzdeki süreçte hakim karşısına çıkacak. İsias Otel’de 14 yaşındaki kızı Selin’i kaybeden ve Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, “Nihayet aylardır beklediğimiz iddianameyi yazdılar. Kamu görevlileri de yargılanacak. Çocuğumu, çocuklarımızı, sevdiklerimizi bizden alan cahil zihniyetler, iş bilmezler, sonunuz olacağız” dedi.