Efsanevi altın şehri El Dorado, yüzyıllar boyunca kaşiflerin, yazarların ve hayalperestlerin hayallerini süslemiştir. Hayal bile edilemeyecek zenginliklerle dolu olduğuna inanılan efsanevi bir yer olarak sayısız keşif gezisine, romana ve filme konu olmuştur. Hadi gelin bu içeriğimizde, El Dorado’nun büyüleyici tarihini, kökenlerini, bu efsanevi şehrin arayışını inceleyelim…
İspanyolca’da “altın olan” veya “yaldızlı olan” anlamına gelen El Dorado, Güney Amerika’nın keşfedilmemiş topraklarında bir yerlerde bulunduğu söylenen efsanevi bir şehirdir.
El Dorado efsanesinin kökenleri günümüz Kolombiya’sındaki Kolomb öncesi Muisca uygarlığına kadar uzanmaktadır.
İspanyol fatihler Güney Amerika’ya vardıklarında altın ayini ve efsanevi şehirle ilgili hikayeler duydular.
El Dorado’nun cazibesi çok sayıda kaşifi Güney Amerika’nın keşfedilmemiş bölgelerine gitmeye teşvik etti.
El Dorado arayışının sadece kaşifler için değil, aynı zamanda bölgede yaşayan yerli halklar için de derin sonuçları oldu.
El Dorado efsanesi çok sayıda edebi esere ve filme ilham kaynağı olmuştur.
El Dorado efsanevi bir yer olarak kalmaya devam ederken, bazı tarihçiler farklı bir bakış açısı ortaya koymuştur. Bu bakış açısı;
El Dorado, sonsuz zenginlik ve refah arayışının bir sembolü olarak insanoğlunun hayal gücünü büyülemeye devam ediyor.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Lübnan Hizbullah’ı dahil bölgedeki direniş gruplarının liderlerinin İsrail’e karşı tüm senaryolara hazır olduklarını kendisine bildirdiklerini söyledi.